Baba,gerçekler az daha gün yüzüne çıkarsa uyanacak temsilcisi
O zaman hepten seçer ayrılığı
Koyamayız yerine kimseyi
Özellikle dolduramayız pazar günlerini...
A benim saf oğlum asla! uyanmaz dört duvarın temsilcisi
UYANSA ŞİMDİYE ÇOKTAN UYANIRDI.
Asla! uyanıp da anlayamaz kullanıldığını
Ama ne güzel de yıllarca kullandık kara cahili.
Ama baba nasıl bu kadar eminsin anlayamadım
Oğlum azmı yedirdim,içirdim ben ona soframda
Az mı uyguladım şercilerin işini BİR ARA GÖZLÜK TAKAN GİBİ ONA
Emin ol hem ruhu,beyni, hem ağzı bağlı sıkıca.
ASLA! GÖREMEZ GERÇEKLERİ
Öyle olmasa 15 yaşındaki çocuk bile anlardı onu kullandığımızı
Hem bak karşı eski kirada ona nasıl çektim büyük resti
Hiç sesini bile çıkaramadı.
Bak nasıl atışır benimle aynı mekanda
Sonra da birşey yokmuş gibi oturur yanımda
Rahat ol oğlum asla! göremez gerçekleri
ÖYLE OLMASA 1999'da eşsiz oğlunu dinlerdi.
Ve 4 yılda el ele,omuz omuza kurarlardı eşsiz krallığı
Şimdiye olurdu yatları,hamamları,özel uçakları
Ama biz ne yaptık 1999'DAN BERİ GİZLİ VE DERİNCE YÜRÜTTÜK İŞİMİZİ
Pazar günleri bile ustaca yıkadık beynini; ne güzel kullandık akıl fakirini.
Baba,senden korkulur valla
Ee boşuna demiyor bize bazıları memleketin ağası
İster dünya,ister Kadirov gelsin derince,gizlice hallederim işini.
Baba, bu kadar cesaret pes valla;neyse soğutmadan içelim çayımızı.